15 Eylül 2010 Çarşamba

Neden klavyenin tuşları saçmasapan dizilmiş

Evet resmen saçmalık , ilk çıktığı dönemi düşünsenize , alfabeden farklı harfler saçma sapan yerlerde , bu konuda tonla şehir efsanesi var ,bende aşağıda bunlardan birkaçını paylaşacağım :)


En çok bilinen hikaye şu :
Yazı makinesinin mucidi olan Christopher Latham Sholes,
1867′de cihazın patentini alarak ilk çalışan örnekleri ortaya
koyduğunda cihazın tasarımından kaynaklanan mekanik bir sorunla
karşılaşır. İcat ettiği yazı makinesinin harfleri kağıda basmak üzere
kullandığı mekanik harf kolları, kapalı bir kutunun içinde yer
almaktadır ve iki kol birden kağıda doğru havalandığında içerde
sıkışmaya neden olmaktadır. Sholes bu problemin çözümü için,
kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini
alabildiğine karıştırarak en çok kullanılan harfleri elin en zor
ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q klavye adını
verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar. Daha sonra bu cihazın üretim
hakkını satın alarak 1874′te seri üretime geçen E. Remington & Sons
firması aynı harf dizilimini kullanmaya devam eder ve cihaz bu harf
dizilimiyle tanınır. Erken kalkan yol alır misali, bu dizilim bir daha
değişmez.


Bir diğer hikaye ise şöyle ;

İlk üretilen yazı makinesinin
adı “Sholes & Glidden Type Writer” olarak geçer. Buradaki “Type
Writer” kelimelerini oluşturan harflerin tamamı Q klavyenin en üst
sırasında yer almaktadır. Böylece satıcılar, bir kağıda kolayca “Type
Writer” yazarak ürünlerinin yeteneğini karşılarındakine gösterme şansı
bulmaktadırlar.

Dünyada Q klavyenin dışında A ve F(Türkçe) klavyeleri de kullanılmakta

12 Eylül 2010 Pazar

Birşeyler karalayayım bari !

Aklımda karmakarışık o kadar şey varki , ne yazsam buraya bilemiyorum.

Mesela az önce hayatımda ilk defa oy kullandım , güzel geçti , lisedeki fizik öğretmenim de sandık başındaydı :), Girdim kabinime pusulanın böğrüne doğru bastım damgayı .

Çok değil sadece 6 gün sonra , yeni bir hayata başıyorum diyebilirim.Yeni bir çevre , yeni bir şehir , yeni insanlar , yeni yeni... herşey yeni.
En önemlisi de artık bir konuda uzmanlaşacağımı bilmem , bugüne kadar sürekli birşeylerle uğraştım , internet ortamında olsun , reel hayatta olsun sürekli farklı farklı şeyler yaptım, fakat hiçbirinde o işin her şeyini biliyorum diyecek kadar usta olamadım ,hep birşeyler yarım kaldı sanki.

Fakat artık öyle olmayacak , çok güzel bir mesleğin ilk adımını atacağım 6 gün sonra , yeni bir hayatın ilk adımını...


Şu an masamın üzerinde eski bir cüzdan , içinde son bir yudum ıhlamur kalmış bardak(ve an itibariyle o son yudum da yok artık ), kalemliğim ve bilumum ıvır zıvır eşya var , kafamı kaldırdığımda LYS hazırlıktan kalma kalın kalın kitaplar bana bakıyor kocaman bir hırsla,kocaman bir hırsla dedim çünkü onları hiç sevmiyorum onlar da beni sevmiyor.

Her neyse yazdım işte birşeyler :),



8 Eylül 2010 Çarşamba

Uzun zamandır yazmıyordum

Uzun zamandır yazmıyordum

Fakat az da olsa , ayda bir de olsa yazmaya devam edeceğim.

Biraz kendimden bahsedeyim ;
Ankara üniversitesi veteriner fakültesini kazandığımı söylemiştim galiba buradan.Üniversiteye kaydımı yaptırdım geçen hafta şimdi ise derslerin başlamasını bekliyorum.

Sürekli araştırma yapıyorum veteriner hekimlik mesleği hakkında , araştırdıkça görüyorum ki ne kadar kutsal ve güzel bir meslek seçmişim , kendimle gurur duyuyorum bu konuda.
Şunu tüm kalbimle söyleyebilirim ki , veteriner hekimlik çok zor bir meslek , gerek sosyal hayatınızdan , gerekse maddi kazancınızdan ödün vermeniz gerekiyor bu meslekteyseniz.Veteriner hekimlerin tüm çabalarına rağmen , malesef ülkemizde gereken önem verilmiyor.

Çok fazla veteriner fakültesi var ve veteriner hekimler birbirlerinin kuyusunu kazıyor , öyle bir duruma geldi meslek.
Fakat tüm olumsuzluklara rağmen mesleğini gerektiği gibi icra edenler de azımsanmayacak kadar fazla , onlara ne kadar teşekkür etsek az.

Neyse fazla uzun yazmayayım , birkaç tane kitap önermek istiyorum sizlere ;
Puslu kıtalar atlası
Aylak adam
Kürk mantolo madonna
kitaplarını okursanız seveceğinizi umuyorum.

Esen kalın.

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Türkiye:86-Fildişi Sahili:47


86
CIV
47
Eğer blogumuzu okuyorsanız yazmıştım bi' aralar şampiyona hakkında ve o yazıya Türkiye maçları ile ilgili yazılar yazacağımı söylemiştim.Biraz geçte olsa yazmaya başlıyorum artık.Her maçtan sonraki gün yazılarımı bu sitede bulacaksınız.

İlk önce istatistikler hakkında bilgi sahibi olun ki "ne diyo lan bu adam" yani düzgün bir Türkçe ile "Ne diyor bu beyefendi?"demeyin.
Yukarıdaki istatistiğe baktığınızda P3'te bizden çok sayı atmışlar ayrıca bizde aşırı bir düşüş olmuş.Tanjevic oyuncuları son terine kadar kullanıyor.Tabiki böyle olur.Ayrıca son çeyrekteki 33 sayıya bakmayın.Fildişi sonucu kabullenmişti.Ve böyleyken böyle oldu.

20 Ağustos 2010 Cuma

KYK başvurunuzu unutmadın yapın !

Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nden (YURTKUR) yapılan yazılı açıklamada, 2010-2011 öğretim döneminde ÖSYM sonuçlarına göre ilk defa bir yükseköğretim programına yerleştirilen öğrencilerden YURTKUR yurtlarında barınmak, burs, öğrenim, katkı kredisi almak isteyen öğrencilerin başvurularının 16-25 Ağustos 2010 tarihleri arasında yapılacağı bildirildi. Buna göre, başvurular YURTKUR’un ”www.kyk.gov.tr” internet adresinden yapılacak.

Not:Site biraz zor açılmakta , geç saatlerde denerseniz daha sağlıklı çözüm alabilirsiniz ,ayrıca internet explorer ile deneyin. !